Beral Madra, Şubat 2022
Bir mit, anlamsız bir dünyada mantıklı olmanın bir yoludur. Mitler varlığımıza önem veren anlatı kalıplarıdır.
Rollo May*
Nazan Azeri'nin ürettiği el yapımı kağıt üstüne mavi ve kırmızı akrilik mürekkebi ile kendine özgü çizgisel bir teknikle ürettiği resimler kadın, çocuk ve doğa kavramlarını birleştiriyor. Kadın figürlerinin, cenin ve çocuk imgelerinin çevresine dizilen tüm bitki ve hayvan imgeleri bakışı mitolojik bir belleğin sunduğu düşsel evrenin anlamlarına yönlendiriyor. Çeşitli hayvanlar, kuşlar, sinekler, çiçekler, otlar ile bunlarla özdeşleştirilmiş kadın ve çocuk figürleri Azeri'nin 2021 yazında Gate27'nin Ayvalık şubesinde sanatçı konuk evinde geçirdiği dingin ve sessiz bir kaç haftanın verdiği esinin sonucudur. Bu konuk evinin en önemli özelliği çok iyi korunabilmiş Kuzey Ege kıyısı doğasında yer almasıdır. Kendisinin de belirttiği gibi bu doğa ve iklimde, belirgin bir sessizlik ve dinginlik içinde kendi başına kalması bu resimleri üretmesinde etkin olmuştur. Bu imgelerin tek tek üretilerek yanyana getirilmesinde kullanılan teknik olan desen güçlü bir iletişim aracıdır. Desen sanatçının kendini anlamasında her zaman işlevsel olmuştur; bu açıdan bu resimler iki yıldır içinden geçmekte olduğumuz pandemi sürecinde insanın bu iç yolculuğunu deneyimlemesi açısından kendi iç yolculuğuna bağlı bir sağaltıcı bir anlam taşıyor.
Modernizm'den günümüze sanatçıların insan bilinci ve duygularını anlamlandırmak ve yorumlamak için mitolojik imgeleri Freud'cü bir çözümlemeyle kullanmaları bir yöntemdir. Örneğin Sürrealistler Girit Mitolojisinde Theseus'un labirent içindeki yolculuğunu insanın zihin derinliklerine ve içgüdülerine doğru yolculuğu olarak betimlemiştir; Theseus'ün Minotaur'un yenmesi de onun kendi benliğini keşfidir.
Mitoloji öyküleri, figürleri ve simgeleri, sonsuz yeniden yorumlama olanağı ile sanatçılara geniş bir görsel metafor malzeme kaynağı sağlar. Mitoloji imgeleri sanatçıların kendilerini ifade etme gereksinimine en uygun şekilde sürekli olarak değişebilir, ancak mitolojide sunulan ana konular değişmeden kalır. Mitoloji gerçeklikten kopukmuş gibi görünse de, öykülerin yüzeyinin hemen altında insanlık durumunun evrensel gerçekleri yatar. Mitoloji, özünde insana ait olan konuları içerse de, yaşamı felsefi sorgulamayla anlamanın bir aracıdır ve sanatçıları kendi gerçekliklerinin gerçeğini işlemek için metafor imgeler üretmeye yönlendirir.
Nazan Azeri, 2019'da gerçekleştirdiği kapsamlı sergisinde, üretimi boyunca kadın ve çocuk kimliğine odaklandığını gösterdi. Bu resim dizisinde de çıplak kadın figürünün çocuk ve doğa imgeleriyle sarmalanarak gösterilmesi aynı zihinsel ve duyumsal üretimin kavramsal çerçevesine ekleniyor. Azeri çocuk, kadın ve bu kimliklerin kalıplaşmış ve metalaşmış değerlerinin hakikat-sonrası söylem içinde kendilerine edindikleri müdahale alanını her zaman olduğu gibi ince işlenmiş bir hakikat arayışıyla ve bu kez mitolojik imgeleri değerlendirerek gündeme taşıyor. Sanatın düşgücüne ve bilinçaltına etkisini güçlendiren bu imgelerle izleyici, aile kavramının çeşitli ideolojik çıkarlarla çatıştığı, kadın ve çocuk kimliğinin ve haklarının sürekli yıpratıldığı, çevresel sorunların insan yaşamını tehdit ettiği günümüzde Azeri'nin bu soruna 25 yıllık bir üretimle yanıt aramasına tanık oluyor.
Beral Madra, Şubat 2022